E-Mail

iletisim@gulseminkocak.com

Telefon

0553 334 43 55

COVID-19 Salgını Sırasında Diş Sağlığı ve Ağız Hijyeni Önerileri

COVID-19 Salgını Sırasında Diş Sağlığı ve Ağız Hijyeni Önerileri

*Önerilerimiz sadece ağız hijyeni ve diş sağlığı üzerine odaklanmıştır. Covid-19 ile ilgili genel bilgilendirmeler için yetkili kurumları takip etmenizi öneririz.

Hastaysanız diş fırçanızı dezenfekte edin

Siz veya evinizden başka bir üyeye Covid-19 a neden olan virüs bulaştığından şüpheleniyorsanız, üzerinde vücut sıvıları olabilecek alanları ve nesneleri düzenli olarak dezenfekte etmelisiniz.

Diş fırçalarında tükürük veya kan olabilir ve virüs bu yollarla bulaşabilir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, SARS-CoV-2 virüsünün yüzeylerde 3 güne kadar kalabileceğini ortaya çıkarttı. Diş fırçası dezenfeksiyonu için %3’lük hidrojen peroksidi % 0.5’e seyreltebilirsiniz.

Yakın tarihli bir çalışmada, %0.5 hidrojen peroksit, insan koronavirüs enfektivitesini sadece 1 dakika içinde etkili bir şekilde azaltır. % 0,5 hidrojen peroksit, Sars-COV-2 koronavirüsüne karşı devlet tarafından onaylanmış dezenfektanlar listesinde yer alan ürünlerde bulunan aktif bir bileşendir. % 0.5 hidrojen peroksit çözeltisi elde etmek için% 3 hidrojen peroksidi distile suyla (saf suyla) seyreltin.

  1. Karıştır: 180 ml % 0.5 hidrojen peroksit çözeltisi elde etmek için 30 ml % 3 hidrojen peroksidi 150 ml distile su ile karıştırın.
  2. Beklet: Diş fırçası kıllarınızı% 0.5 hidrojen peroksit çözeltisinde 10 dakika bekletin. Aynı temizleme solüsyonunu tekrar kullanmayın.
  3. Durula: Dişlerinizi fırçalamaya başlamadan önce diş fırçasını musluk suyuyla durulayın.
Gerekli olmayan diş hekimliği ziyaretlerini ertelemek

Bu pandemi sırasında sosyal mesafelenme kritik öneme sahiptir ve diş hekimlerinin hasta olma ve COVID-19’u bulaştırma riski büyüktür.

Birçok ülkenin Diş Hekimleri Birlikleri, acil olmayan diş hekimliği ziyaretlerinin 6 Nisan 2020’ye kadar ve potansiyel olarak daha uzun süre, herkesin güvenliği için ertelenmesini önermektedir. Önümüzdeki birkaç hafta içinde bir dişçiyi ziyaret etme imkanınız sınırlanabilir.

Bir dişte ağrı, sürekli kanama, diş eti enfeksiyonu veya kırılan bir diş gibi bir diş acil durumunuz varsa, şu anda diş hekiminizi ziyaret edebilirsiniz. Hemen diş hekiminizi aramalı ve durumunuz hakkında mümkün olduğunca fazla ayrıntı vermelisiniz. Diş hekiminizin talimatlarına göre ekstra önlemler almaya hazır olmalısınız.

  1. Diş Hekiminizi Arayın: Acil bir durumunuz yoksa (check-up, röntgen, temizlik, beyazlatma, boşluklar) diş hekiminize başvurun ve diş randevunuzu yeniden planlayın. Her vaka ayrı ayrı gözden geçirilmelidir. Eğer mümkünse, diş hekiminizle sanal bir video görüşmesi yapmayı deneyebilirsiniz.
  2. Evde Kalın: 60 yaşın üzerindeyseniz veya tıbbi bir geçmişiniz varsa (kalp hastalığı, astım, diyabet, kanser, diğer) bir diş hekimini ziyaret etmeyin. Ateş, öksürük veya nefes darlığı gibi belirtileriniz varsa evde kalın ve tıbbi yardım alın.
Ağız hijyeni alışkanlıklarınızı geliştirin

Yaptığınız en küçük şey bile önemlidir. Kendinizi sağlıklı tutmak için ağız hijyeni alışkanlıklarınızı geliştirin.

Ağız sağlığınıza dikkat edin: gelecekte diş problemleri yaşama olasılığını azaltmak için dişlerinizi günde iki kez fırçalayın ve diş ipi kullanın.

  1. Ellerinizi sık sık yıkayın: Dişlerinizi fırçalamadan veya diş ipi kullanmadan önce ve sonra ellerinizi sabun ve suyla yıkayın. Ağzınıza, dudaklarınıza, dişlerinize, diş etlerine veya dilinize kirli ellerle dokunmayın.
  2. Diş fırçanızı değiştirin: Diş fırçanızı her 3-4 ayda bir veya kıllar aşındığında düzenli olarak değiştirmeniz gerekir.
  3. Diş fırçasını uygun şekilde muhafaza edin: Diş fırçalarını dik konumda saklayın ve kurumalarını sağlayın. Diş fırçaları birbirinden olabildiğince uzakta tutulmalıdır.
  4. Diş fırçanızı paylaşmayın: Bir diş fırçasının paylaşılması, vücut sıvıları ve mikroorganizmaların değişmesine neden olabilir.
  5. Yemeğinizi paylaşmayın: Yiyecek, içecek, yemek kapları, bardaklar, tabaklar, çatal – bıçak takımı, pipetler gibi ürünleri başkalarıyla paylaşmayın.
  6. Tırnak yemeyin: Tırnak yemek dişleriniz ve genel sağlığınız için oldukça zararlıdır. Ayrıca virüs ve bakterilerin de yayılmasına neden olur.

Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Diğer yazılarımız için tıklayınız.

Diş Sorunları Sinüslerde Enfeksiyona Neden Olabilir Mi?

Diş Sorunları Sinüs Enfeksiyonuna Neden Olabilir Mi?

Sinüsler, basit şekliyle, hava sirkülasyonu yaparak akciğerlere gidecek olan havanın ılık ve nemli kalmasını sağlayan başımızın içindeki çemberlerdir. Normalde, vücut ,bakterilerin sevdiği karanlık kirli ortamdan farklı olarak sinüsleri temiz ve sağlıklı tutabiliyor Yine de uygun koşulları bulduğunda bakteriler sinüslerin kontrolü dışında büyüyebiliyorlar ve sinüs enfeksiyonuna neden olabiliyorlar. Sinüs enfeksiyonunun bir nedeni en bilinen şekliyle, soğuk hava. Bilinen nedenlerin yanı sıra, diş sorunları sinüs enfeksiyonuna neden olabilir.

Sinüsler Nerelerde Bulunur?

Yüz bölgesindeki sinüslerin birden fazla yerleşim alanı var; yanak çevresi, burun, ve gözlerin üstü.

Üst çenedeki  dişlerin kökleri ile burnun yanlarındaki sinüslerin çok yakın ve temas halindedir. Buradaki sinüsler ‘maksiller sinüsler’ olarak bilinirler ve tüm sinüsler içerisinde dişle alakalı problemlerden etkilenen tek sinüsler olarak bilinirler.

Diş Sorunları Hangi Sıklıkla Sinüslerde Enfeksiyona Yol Açar?

Üst arka dişlerdeki diş ve diş eti apseleri kemiği aşındırarak ‘maksilker sinüs’ leri enfekte edebilirler. Araştırmalara göre de bu nedenle ‘maxiller sinüs’ lerde sinüs enfeksiyonu oluşma oranı %20.

Sinüslerdeki enfeksiyonun dişlerde ağrıya ve acımaya sebep olduğunu bilirken, bu yazıyla beraber üst arka dişlerdeki enfeksiyonların kolayca sinüs enfeksiyonuna yol açabileceğini de anlamış olduk.

Sağlıksız dişlerin sinüs enfeksiyonunun sadece bir nedeni olduğunu bilmek önemli, dişlerden başka daha bir sürü nedenleri olabilir ama, eğer sinüslerdeki enfeksiyonun dişlerinizdeki bir sorun yüzünden olduğunu düşünüyorsanız mutlaka diş hekiminize muayene olunuz.

Eğer diş ve diş eti apsesi sorunu yaşıyorsanız, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayeneye gelin. Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Mine Çatlakları Nedir, Nasıl Oluşur, Tedavileri Nelerdir?

Mine Çatlakları Nedir?

Yıllar süren kullanım sonrası, diş minesinde küçük çatlaklar oluşabilmektedir. Ön dişler üzerinde bulunan bu dikey çizgilere ‘Mine çatlakları’ denir.

Bu çatlaklar normalde ağrıya sebep olmaz, ama kolayca leke oluşumuna neden olabilir ve ön dişlerde temizleme ya da fırçalamayla geçmeyen, çizgi şeklinde renklenmelere neden olur. 

Mine Çatlakları Oluşumuna Neler Sebep Olabilir?

Diş üzerinde çiğneme veya buna benzer kuvvetler sonucunda oluşan stres nedeniyle bu çatlaklar meydana gelir.

Bu çatlakların oluşmasında karşılaşılan bazı nedenler şunlardır; tırnak yemek, diş gıcırdatmak ( insanların çoğu uykularında farkında olmadan diş gıcırdatır.) , dişlerin bazı işler için alet gibi kullanılması ( alüminyum soda şişelerinin üzerindeki kapaklar gibi sert isimlerin dişler kullanılarak açılması gibi.) , dişler üzerindeki herhangi bir travma, ‘dil piercing’ i kullanmak. Bazı araştırmalar sıcaklık değişiminin de çatlak oluşumu için olası bir neden olabileceğine işaret ediyor.

Mine Çatlakları Dişlerinizin Kırık Olduğu Anlamına Mı Gelir?

Mine çatlakları diş minesindeki çok küçük çatlaklardır. Dişinizin kırık olduğu, ikiye ayrılacağı anlamına gelmez.

Mine Çatlağı Tedavileri

Eğer ‘Mine çatlağı ’ problemi yaşıyorsanız ve görüşününden memnun değilseniz, ne yapmalısınız? 

Tedaviler;

 Estetik diş dolgusu (kompozit) ya da yaprak porselen (porselen lamina) tedavisi. 

 Dolgu işlemini yapmak için, dişinizdeki çatlak bölgedeki renklenme temizlendikten sonra diş minenizle aynı renk dolgu materyali uygulanır .

 Yaprak porselen, dolguya göre dişin daha fazla yüzeyinden alınarak , sonrasında ince bir  porselenin diş üzerine yapıştırılmasıyla uygulanır. 

Bazı araştırmalar küçük çatlak çizgilerin gelecekte derinleşme problemlerine yol açabileceğini ortaya koyuyor ama, eğer düzenli şekilde kontrollere giderseniz olası problemler diş hekiminiz tarafından teşhis edilecektir. 

 Mine çatlağı sorununuz varsa, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayenemize gelin. Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Bu Yıl Diş Hekimine Gitmek için 5 Neden

Türklerin yarısından fazlasının diş hekimine düzenli olarak gitmediği tahmin ediliyor. Eğer kendinizi bu sınıfta görüyorsanız, diş sorunlarınızı kökünden çözmek için bu yıl bir değişiklik yapmaya ne dersiniz? İşte size diş hekimine gitmek için beş neden.

1-Diş Hekimi Korkusunu Yenmenin Çok Fazla Yolu Var

Günümüzde diş hekimine gitmeden önce kullanabileceğiniz ve diş tedavi süresince daha az gergin hissetmenizi sağlayacak sizi biraz daha yatıştırıp sakinleştirecek bir çok yönteme erişmek mümkün.

 Bazı Yöntemler;

Eğer iğnelerden korkunuz varsa, anestezi kullanmadan lazer kullanarak küçük dolgular yapılabilmektedir. Eğer anestezi gerekirse, çok güçlü uyuşturucu etkiye sahip tropikal kremler enjeksiyon öncesi diş etine sürülerek enjeksiyonun neredeyse acısız olmasına yardımcı olabiliyor.

2-Diş Sorunlarınızı Çözme Yöntemleri Geçmişe Kıyasla Daha Gelişti

Eğer geçmişte kötü bir diş tedavisi deneyimi yaşadıysanız, unutun. Diş bakımı ve tedavi tekniklerinin artık çok daha gelişmiş halde olduğuna emin olabilirsiniz. Diş tedavisinde kullanılan ekipman ve materyallerde çok fazla yenilik ve gelişme oldu. Yaprak porselen ya da porselen dolgu gibi çoğu modern restorasyon teknikler artık çok daha doğal ve istediğiniz gülüşe uygun şekilde gerçekleştirilebiliyor.

 3-Erişilebilir Finans Seçenekleri Var

Ekonominin kötü durumundan dolayı, çoğu dişçi hastalar için özel teklifler oluşturmaya çalışıyor. Yeni hastaları daha uygun fiyatlarda tedavi etmenin muayenehanede boş vakit geçirmekten daha kazançlı olduğunu düşünüyorlar.

 Bazı Seçenekler;

İnternette ‘’dişçiler ‘yaşadığınız şehir’’ şeklinde kısa bir araştırma yapabilirsiniz. Ücretsiz ya da uygun fiyatlarda kontrol muayeneleri ya da x-ray taramaları bulup diş sağlığınız hakkında genel bir fikir sahibi olabilirsiniz.

Yine ekonomiden kaynaklı, bazı diş klinikleri bütün ödemeleri servisten önce almak yerine tedavi uygulandıkça parça parça almaya istekli olabiliyorlar.

4-Diş Sorunlarınızı EnUygun Tedavi Olanaklarıyla Çözün

Estetik diş hekimliğinin sağladığı tedavi olanakları ile artık en küçük problemlere kadar her türlü diş probleminin çok daha hızlı ve çok daha kolay tedavi yöntemleri var.

  Bazı Hizmetlerimiz;

Dental implant, yaprak porselen (laminate vener), porselen dolgu, diş beyazlatma( bleeching), diş eti hastalıkları tedavisi (periodontoloji), çocuk diş hekimliği (pedodonti), diş teli uygulaması (ortodonti), zirkonyum- empress kuron gibi bir çok hizmetimiz mevcut. 

5-Diş Sorunlarınızı Daha Küçükken Farkedin

Eğer düzenli olarak diş hekimine  giderseniz, diş hekiminiz kolayca ve ucuz şekilde çözülebilecek küçük sorunları erkenden tespit edebilir. Dişteki çürük ne kadar erken tespit edilirse , yapılan dolgu o kadar kalıcı olur. Böylece , dişe kanal tedavisi yapılma ihtimali azalır. Diş sorunlarınızı ileri seviyeye ulaşana kadar tespit edemeyebilirsiniz, çünkü genellikle çok semptom göstermezler. Diş eti hastalıkları ya da diş eti abseleri ileri seviyelerde bile ağrı gibi semptomlar göstermezler. Bu yüzden diş hekimine  gitmeden teşhis edilmeleri pek mümkün olmayabilir.

‘Şuan’dan Daha İyi Bİr Zaman Yoktur!

Yazıyı buraya kadar okuduysanız, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayenemize gelin. Eğer yine de sorularınız ve çekinceleriniz varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Dişlerimize Zarar Verebilecek 10 Yiyecek ve İçecek

Lokum, dişlerimiz için zararlıdır

Dişlerimiz için zararlı birçok besin vardır.

1. Yapışkanlı gıdalar (lokum, jelibon vs..)

Bu gıdalar şeker içerdikleri için,diş yüzeyinde daha çok bakteri tutulmasına neden olur. Ayrıca yapışkan oldukları için diş yüzeyine yapışıp orada daha çok gıda tutulmasına ve yine bakteri oluşmasına neden olur. Bu nedenler de diş çürük riskini artırır. Yapışkanlı gıdalar, dişlerimiz için zararlı olabilecek yiyeceklerin başında gelirler.[/vc_column_text][vc_column_text css=”.vc_custom_1586507622764{padding-top: 40px !important;}”]

Asitli İçecekler, dişlerimiz için zararlıdır

2. Asitli yiyecek-içecekler ( turunçgiller, limon, kola, soda vs..)

Bu gıdalar fazla tüketildiğinde,ast içeriğinden dolayı, diş minesinde aşınmalara neden olur. Dişlerin daha hassas olmasına ve çürüklere karşı daha savunmasız olmasına neden olur.

Krakerler, dişlerimiz için zararlıdır

3. Abur cubur tarzı atıştırmalıklar ( kraker, çikolata, cips vs…)

Ara öğünlerin sık olması, abur cubur fazla tüketilmesi diş yüzeylerinde bu gıdaların yapışmasına neden olur, bu da yine dişlerin çürüme ihtimalini artırır.

Kahve, dişlerimiz için zararlıdır

4. Çay, kahve

Diş renginin sararmasına neden olur. Fazla kahve tüketimi diş yüzeylerinde pürüzlülüğe neden olur. Bu da dişlerin temizliğinin zorlaşmasına ve diş çürük ihtimalinin artmasına neden olur.

Alkollü İçecekler, dişlerimiz için zararlıdır

5. Alkol

Şeker ve asit içeriğinden dolayı diş çürük ihtimallerini artırmaktadır. Özellikle şarap asit içeriği en yüksek olan alkoldür.

6.Sigara

Sigara, vücudumuz için olduğu kadar dişlerimiz için zararlı ve diş etlerimiz için de bir o kadar zararlıdır. Dişlerin sararmasına, dişetlerinin zarar görmesine neden olur. Ayrıca sigara ağız, dudak, dil kanseri riskini artırır.

7. Karbonhidrat içerikli yiyecekler

Tükürük içerisindeki amilaz enzimi, karbınhidratları parçalayarak şekere dönüştürür. Bu da dişlerin çürük ihtimalini artırır.

8. Sakız

Şekerli sakızlar , dişlerin çürümesine neden olmaktadır .

9. Hazır meyve suları

İçeriğinde şeker oranının fazla olması nedeniyle diş çürük ihtimalini artırır.

10. Kuru meyveler

Hem yapışkanlıkları nedeniyle hem de işlenmiş şeker içeriğinden dolayı , diş minesine zarar vererek diş çürük ihtimalini artırmaktadır.

Dişlerinizde çürük, sararma, diş yüzeyinde aşınma ya da lekelenme gibi sorunlar yaşıyorsanız, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayenemize gelin. Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Bebeklerin Dişlerini Nasıl Fırçalamalıyız ?

Bebeklerin Dişlerini Nasıl Fırçalamalıyız ?

Bebeklerin dişlerini fırçalamak için bilmeniz ve dikkate almanız gereken tüm bilgileri sizler için derledik.

Bebeklerin birçoğu 6 aylık olana kadar diş çıkarmaya başlamasa bile, ağız ve diş bakımı doğdukları günden itibaren önem taşır. Birçok diş hekimi bebeklerin ağız bakımının doğru şekilde yapıldığından emin olmak için  henüz bir yaşına basmadan muayeneye getirilmesini önerir.

Ağız temizliği ise büyük önem taşır. Bu dönemde ağızda oluşabilecek herhangi bir enfeksiyon bebeğin tüm sistemini etkileyebilecek düzeydedir. Bebekler doğumun ardından diş çıkarana kadarki  dönemde, ağız içi temiz ve nemli bir tül bezle temizlenmelidir. Bunun yanında temiz bir parmakla, bebekler için geliştirilmiş özel diş eti jeliyle de bebeğin ağzı rahatlatılabilir. 

Bebekler ilk süt dişlerini ortalama 6-8 ayda çıkarabilmektedir. Günde en az iki ya da üç kez yumuşak kıllı bir diş fırçası ve suyla fırçalamalısınız. Bebeğiniz 2,5 yaşına gelene kadar ise dişlerini diş macunu kullanması önerilmez. Diş fırçalama işlemi ise ebeveyn kontrolünde gerçekleştirilmelidir. Diş macununu yutmayacağı bilincine vardığı yaştan ( yaklaşık 5-6 yaş ) itibaren de çocuklara özel diş macunu kullanarak dişlerini fırçalayabilirler.

Bu dönemde diş fırçalama kadar önem teşkil eden bir diğer husus ise bebeğin kullandığı emziklerdir.  Emziğin steril tutulması ise oldukça önemlidir. Birkaç parçalı emzik yerine tek parça bir emzik kullanılması bebeğin parçaları yutmaması açısından kolaylık sağlayabilir. Kenarlarında delikleri olan emzikler ise ağız kenarlarının hava alması açısından daha güvenli bir seçenektir.

Çocuğunuza vermeden önce emziği mutlaka kontrol etmelisiniz. Üzerinde yırtık ya da çizik olmadığından emin olun. Eğer varsa, yenisiyle değiştirin çünkü bu çizikler içerisinde zararlı bakterileri barındırıyor olabilir.

Çocuklarınızın süt dişlerinin sağlığı ilerde çıkaracağı dişler için önemli bir altyapı oluşturmaktadır. Bu sebeple, iyi bir ağız hijyeni alışkanlığı kazanmasına başlamak için en iyi zaman bugündür. Pediatrik diş bakımı çocuğunuzun süt dişlerinin sağlıklı, çürüksüz ve diğer hastalıklardan uzak kalmasını sağlar.

Eğer bebeklerde diş bakımıyla ilgili başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

En Sık Rastlanan 4 Diş Problemi ve Çözümü

EN SIK RASTLANAN 4 DİŞ PROBLEMİ VE ÇÖZÜMÜ

En fazla rastlanan dört diş problemi ve bu problemlerin giderilmesi için gereken çözümleri sizler için derledik.

4 DİŞ PROBLEMİ VE ÇÖZÜMLERİ:

1- Diş Eti Kanaması Ve Diş Eti Problemleri;

Diş eti kanaması, büyük sorunların başlangıcı niteliği taşır. Bahsedilen kanama küçük çaplı olsa ya da diş etinde herhangi bir ağrı gerçekleşmese bile kanama ciddi bir  diş problemi habercisidir. Erken tespit ile büyük hasarların önüne geçilebilir. Sadece günlük rutininizde değiştireceğiniz birkaç adım, diş etlerinize uzun vadede koruma sağlayabilir.

  • Günde en az 2 kere diş fırçalamak.
  •  Dişleri düzenli ve doğru fırçalamak.
  • Diş hekimi kontrollerine düzenli gitmek.
2- Diş Çürüğü;

Diş çürükleri en sık rastlanan diş problemi olma özelliği taşır. Çürükler hastada ağrı ve uzun vadede diş kaybına sebep olabilmektedir.

  • Dişleri düzenli, doğru ve etkin fırçalamak.
  • Dişlere zarar verebilecek, ağız içinde asit oranını artıracak gıdaları tüketmemek.
  • Şekerli gıdaları sürekli tüketmekten kaçınmak.
  • Ağzı sürekli steril tutmak.
3- Ağız Kokusu;

Ağız kokusu hem kişiyi hem de sosyal yaşantısını etkileyen bir problemdir. Sebebi sindirim sistemi ya da ağız sağlığı ile bağlantılı olabileceği için öncelikle sorunun kaynağı bulunmalıdır. Eğer ağız sağlığı ile ilgili bir durumsa çözüm için konuyu mutlaka diş hekiminiz ile görüşmelisiniz.

  • Dişleri düzenli, doğru ve etkin fırçalamak.
  •  Gece yatmadan önce mutlaka dil ve yanak içleri dahil ağız bakımını mutlaka yapmak.
  •  Ağız bakım sularının düzenli kullanımı da ağız kokusunun önüne geçmede yardımcı yardımcıdır.
4- Apse ve Enfeksiyon;

Dişlerde apse ve buna bağlı olarak gelişen enfeksiyon kişinin tüm yaşantısını etkileyebilmektedir. Enfeksiyonun ağız dışı bir sisteme yayılması durumunda tüm vücut bundan etkilenebilir. Bu sebeple hastalığın tedavisi diş hekiminiz kontrolünde gerçekleştirilmelidir.

  • Diş hekimi kontrollerinin sıklıkla yapılması. Uzmanlar altı ayda bir yapılan kontrollerin ağız sağlığı için etkili olduğunu savunuyor.
  •  Problemli bir diş varsa önceden müdahale ettirmek, ertelememek.

Bahsedilen diş problemleri uzun vadede sadece diş sağlığınızı değil, tüm sisteminizi etkileyebilecek güce sahiptir. Bu nedenle bu sorunların baş göstermesi durumunda mutlaka diş hekimine başvurulması gerekmektedir. Siz de bahsedilen rahatsızlıklardan şikayetçi iseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Ağız kokusu (Halitosiz) Nasıl Giderilir?

Toplumda en çok rahatsız olduğumuz ve sakındığımız durumdur ağız kokusu (halitosiz).

Peki ağız kokusunun nedenleri nelerdir ve önlemek için neler yapılmalıdır?

Ağız kokusu (halitosiz) birçok nedeni olmaktadır. Bazı sistemik hastalıklar, kullanılan ilaçlar, mide problemleri ağız kokusuna neden olmaktadır.

Bunların dışında ve en sık rastlanan ağız kokusu nedeni; diş ve dişeti problemleridir.

Kötü ağız hijyeni, yetersiz diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ağız kokusuna neden olmaktadır. Dişeti iltihaplanması, dişeti kanaması, dental plak ve tartar birikimi, yetersiz ağız bakımı nedeniyle oluşmakta ve bu faktörler ağız kokusuna neden olmaktadır.

Bunların dışında ağız içinde eski amalgam dolgular (siyah metalik dolgu- yüzey pürüzlülüğü arttığı için), kırık dolgular, çürük dişler, kenar uyumları bozulmuş eski kaplamalar, doku-protez uyumu bozulmuş hareketli protezler de ağız kokusuna neden olur.

Ağız Kokusu (Halitosiz) Çözümü Nedir?

Sistemik hastalıklarda ve kullanılan ilaçlar nedeniyle ağız kuruluğuna bağlı olarak oluşan ağız kokularında, diş fırçalama ve gargara kullanımı sıklaştırılarak azaltılabilir.

Ağız ve diş sağlığı problemleri nedeniyle oluşan ağız kokularında ise; önce neden olan faktör belirlenmeli ve o neden ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için 6 ayda bir diş hekimi ziyaret edilip olası problemler ortadan kaldırılarak ağız kokusu önlenebilir.

Diş ve dişeti bakımı çok iyi yapılarak, dişler düzenli ve doğru şekilde fırçalanarak, diş ipi ve gargara kullanarak ağız kokusu önlenebilir.

Eğer bu sorunu yaşıyorsanız, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayenemize gelin. Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Çocuklar kaç yaşından itibaren diş hekimine götürülmelidir?

Çocuklar süt dişlerini  ortalama  2,5 – 3 yaşlarında tamamlamaya başlarlar. Ve maalesef süt azı dişlerinde (arka grup dişler) çürüme riski daha fazla olduğu için bu yaş aralığında diş hekimine götürmekte fayda vardır. Herhangi bir sorun olmadan çocuğun diş hekimiyle tanışması, ortamı görmesi, ileride şikayeti olduğunda daha rahat müdahale etme olasılığını artırır. Ayrıca 6 ayda bir rutin kontroller yapıldığı zaman olası problemlere daha erken müdahale edilebilir.

Bebeklerin süt dişleri hakkında bilinmeyenler;
  • Bazı bebekler ağızlarında süt dişi ile doğabilirler.
  • Bilinenin aksine süt dişlerinin kökü yoktur.
  • Bazı çocuklar, kalıcı dişlerin çıkması aşamasında köpek balığı dişi adı verilen durum yaşayabilirler. Bu durum süt diş henüz dökülmemişken kalıcı dişin süt dişinin arkasından çıkmasıdır.
  • 6 yaşından sonra çıkmaya başlayan kalıcı dişler süt dişleri kadar beyaz olmazlar. Ayrıca süt dişleri kadar keskin de değillerdir.
  • Kalıcı dişler boyut olarak süt dişlerine oranla daha büyüktürler.
  • Kalıcı azı dişleri 6 yaşından itibaren çıkmaya başlarlar.
  • Süt dişleri toplam 20 tanedir. Eğer yirmi yaş dişleri de dahil edilirse kalıcı diş sayısı 32’dir.
  • 6 yaşından sonra ise çocuğun dişlerinin sallanmaya başladığını hissetmesi, diş kaybetmesi normal bir durumdur. Bu durum, dişlerin yenilenme sürecinin artık son aşamaya ulaştığının bir göstergesidir.

Çocuğunuzun dişlerinde herhangi bir çürüme bulunuyorsa diş hekimine götürülmesinde fayda vardır. Ücretsiz ilk randevu için bizimle iletişime geçin.

Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Doğru Diş Fırçalama Teknikleri Nelerdir?

Diş hekimlerine başvuran hastaların çoğunun problemlerinin ana sebepleri doğru olmayan diş fırçalama teknikleridir. Yeterince dezenfekte olamayan ağız ve dişler zamanla enfeksiyon kapabilir ve çürüyebilir.

Bunun yanında hastalarda, diş fırçalamamaya bağlı olarak gelişen problemler ağız kokusu veya diş eti kanamaları görülebilir. Dişlerin fırçalanma rutini sorulduğunda hastalar genellikle günde iki kere fırçaladıklarını ifade edebiliyorlar. Bu tarz hastalarda gözlemlenen ise; diş yüzeylerinin (özellikle ön dişlerin ön bölgeleri) gayet temiz olmasıdır. Fakat dişin diş eti ile birleştiği sınırda plak, diş taşı birikimi ve kanamalı diş eti problemleri sıklıkla gözlemlenebilir.

Diş fırçalama dendiğinde insanlar çoğunlukla sadece dişlerin yüzeylerini fırçalamaları gerektiği sonucuna varabiliyorlar. Halbuki gıda tutulumunun en çok görüldüğü bölge diş eti diş sınırlarıdır. Bahsedilen sınır temizlenmediği takdirde ağız hijyeni yetersiz kalabilir. Ayrıca bu bölgelerdeki gıda birikintileri zamanla dental plak ve tartar oluşumuna neden olur.

Doğru Diş Fırçalama Teknikleri

Diş fırçalama rutinimizde önemli olan, bütün dişlerin bütün yüzeylerinin  fırçalanmasıdır. Bu nedenle de bir bölgeden başlayıp, her fırçalamada bir diş fırçası boyu ilerleyerek düzenli bir şekilde ve atlamadan fırçalamak gerekir. Diş fırçası; diş dişeti sınırında, dişetine doğru 45 derecelik eğimle tutulmalıdır. Böylelikle diş-dişeti arası temizlenir. Ön dişlerin arka bölgeleri fırçalanırken de; diş fırçası dik tutulup dişetinden dişe doğru tek yön fırçalanmalıdır. Dişler fırçalandıktan sonra, son olarak dil yüzeyi arkadan öne doğru tek yön fırçalanmalı.

Diş fırçalamamaya bağlı olarak gelişen çürük ve ağız kokusu şikayetiniz varsa bizimle iletişime geçin.

Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Diğer yazılarımızı okumak için tıklayınız.

Randevu Alın

Aşağıdaki Formu Doldurarak Randevunuzu Hemen Oluşturun !